08.04.2014

Emlak Piyasasının Gündeminde Kentsel Rantların Vergilendirilmesi Tasarısı Var!

Kentsel rantların vergilendirilmesi, yeni Gelir Vergisi çalışmaları içinde değerlendirilen noktalardan biri. Kentsel rantların vergilendirilmesi, özellikle büyük projeler hazırlanan kentler için kritik bir öneme sahip.

 

 

Kentsel rantlar, mevcut Gelir Vergisi Yasası'na göre vergilendirilmiyor. Tasarlanan yeni sistem; hastaneler, yollar, metrolar, parklar ve okullar gibi kamusal alan yatırımları ve konut ve ticari projeler gibi özel sektör yatırımları nedeniyle arsa, konut, dükkan gibi gayrimenkullerin değer artışından devletin pay almasının yolunu açıyor.

Bu tasarıyla kentsel dönüşüm, kamu yatırımları, özel sektör yatırımları gibi nedenlerle değeri artan yerlerde gayrimenkul sahiplerinin haksız kazanç elde etmesinin önüne geçilerek, daha önce vergilendirilmeyen arsa, arazi, konut gibi gayrimenkullerin değerindeki artışların vergilendirilmesine olanak sağlanıyor. Buradan elde edilecek gelirlerin diğer kamu hizmetlerinde kullanılması planlanıyor.

Taslağa göre, kentsel rantların vergilendirilmesinde, bayındırlık ve imar faaliyetlerinden dolayı değeri artan gayrimenkul sahiplerinden alınan bir tür harç niteliği taşıyan şerefiye modelinin, dönüştürülerek uygulanması düşünülüyor. Ayrıca taslakta, kentsel rantların vergilendirilmesinde 5 yıldan 10 yıla kadar geçiş dönemleri öngörülüyor.

Taslağa göre, edinilen gayrimenkul ne kadar kısa sürede satılırsa, vergilendirilecek gelir de o kadar yüksek olacak; yani, her yıl için yüzde 10 vergi muafiyeti öngörülüyor. Örneğin, İzmir'deki büyük projelerden birine yakın bir gayrimenkulünüz var ve bu projeden dolayı değeri 100 bin liradan 500 bin liraya çıktı. Eğer siz bu gayrinemkulünüzü bir yıl içinde satarsanız, elde edeceğiniz 400 bin liralık rant gelirinizin 40 bin lirası, vergiden muaf tutulacak, kalan 360 bin lira için rant vergisi ödeyeceksiniz. İkinci yıl satarsanız bu oran yüzde 20'ya, üçüncü yılda satarsanız muafiyet oranınız yüzde otuza çıkıyor; son olarak dokuzuncu yılda satarsanız, gelirin yüzde 10'u için vergi ödemeniz öngörülüyor.

Bu düzenleme çalışmaları konusunda emlak piyasasının çeşitli çekinceleri bulunuyor: bunlardan birincisi, gayrimenkul yatırımcılarının bu vergi ile karşılaşmasının, yatırımcının yatırım kararını olumsuz yönde etkileyeceği yönündeki düşünceler. Halihazırda bölgelerin değerine göre belediyelere ödenen Emlak Vergisi'nin varlığına dikkat çekiliyor ve ek bir vergi yüküyle karşılaşmanın özellikle yabancı yatırımcıyı yatırım kararından caydırabileceği endişeleri taşınıyor. Bir diğer endişe, değeri artan bölgelerin değer artışı için bedel istemenin, yapılan yatırımın bedelinin vatandaşa fatura edilmesi anlamına geldiği yönünde. Bir gayrimenkul sahibiyken, o gayrimenkulün aniden değerlenmesi ile oluşacak olan vergi farkını ödeyebilme açısından yaşanabilecek sıkıntılara da dikkat çekiliyor.

Yeni tasarıyla emlak sektöründe haksız kazancın önüne geçilerek sektöre adalet geleceği, elde edilecek gelir ile diğer ikincil vergi yüklerinden kurtulma olanaklarının önünün açılması beklentileri de piyasada konuşulanlar arasında. Bu tasarının uygulamasında ise, planlanan verginin değerlendirilmesinin adil organlar tarafından yapılması gerekliliği ve buradan elde edilecek kazançların tamamının kamuya harcanarak spekülasyonların oluşmasının engellenmesinin gerekliliği ön plana çıkıyor.